Sayfalar

20 Ağustos 2010 Cuma

Dert mi? Deva mı? Bosman Kuralları

Sene 1995, bu tarihten önce klüpler oyuncular hakkında söz sahibiydi. Neredeyse oyunculara sormadan indirim yapabilmekte, oyuncunun gitmek istemesinde ise yüksek bedeller koyup gidişini engellemekteydi. Böyle belki de bir çok futbolcu 95 öncesinde bedelleri yüzünden büyük klüplere gidemeden spor hayatlarını bitirmişlerdir. Şimdi biz 95 sonrası Bosman kuralları ve değişen futbol piyasası üzerinde incelemede bulunacağız.Sene 1990, futboluyla fazla tanımadığımız, hatta kurallara ismini vermese yine tanıyamayacağımız bir isim olan Belçikalı Jean-Marc Bosman futbola damgasını vurdu. Hatta sözleşmeli olan tüm spor ve iş dallarına damgayı vuran bir karara vesile oldu.


1990 yılında 26 yaşında olan futbolcu
RFC de Liege takımında oynamaktadır. Futbolcunun son senesinde takımıyla olan sözleşme görüşmelerinde klüb geçen seneye oranla %60 indirim yapmaya karar vermiştir. Bu karar üzerinde Bosman, Fransız ekibi Dunkerque takımıyla anlaşmıştır. Bu anlaşma üzerine Liege ekibi sözleşmeyi ön sürüp, oyuncu için 400bin euro bonservis ücreti istemiş ve bu transfere bir bakıma engel olmuştur. Bosman ise bu karar üzerine tüm futbol tarihini ve ekonomisini değiştirecek olan bir dava açmıştır.


Çok uzun seneler süren bu davalar sonucunda Bosman Ruling (Kuralları) adı verilen kurallar ortaya çıkmıştır. Bu kurallar sonucu, Avrupa Birliğine bağlı ülkelerin oyuncuları serbest dolaşım hakkı ve kontrat bitiminde bonservis bedeli olmadan takımından ayrılma hakkı elde etti. Bu kararlar daha sonraları diğer spor dallarında da uygulandı.

Bu kararların futbolda açtığı etkiye bakacak olursak, birçok yıldız oyuncuyu olumlu etkileyen bu kararlar, küçük klüplerin büyük oyuncuları elde tutabilmesini ve para kazanabilmesini oldukça zorlaştırmıştır. Örneğin; bu sene olan Chamakh transferinde, Arsenal Chamakh'ın Bordeaux la olan sözleşmesinin son senesi olmasını iyi değerlendirmiştir. Arsenal takımı görüşmeleri yavaş yürütmüş ve oyuncunun değeri altında bir değerle almak için geçen sene oldukça uğraşmıştır. Fakat Bordeaux pes etmemiş, ama sene sonu olacakları da bir nebze hesaba da katmamıştır.

Bunun gibi bir örneği Türkiye'den de verebiliriz. Seneler önce Galatasaray la UEFA kupasını kaldıran ve takımın orta sahasında 2 dinamo olan Okan Buruk ve Emre Belözoğlu Inter takımına bedelsiz, bosman kuralıyla geçmiştir. Inter takımının şart koştuğu ve bonservisiniz olursa almayız tehditiyle klüpleriyle sözleşme imzalamayan 2 isim, o sene Inter'in kadrosuna geçmiştir.

Genç oyuncuları en iyi yetiştiren klüp olan Arsenal'in de bu kural sebebiyle yetiştirdiği oyuncuları klüpte tutmakta zorlandığını görüyoruz. Fransız oyuncu Flamini, kontrat bitimiyle Milan'ın yolunu tutmuş, geçen sene takımın Fildişili savunma oyuncusu Kolo Toure sezon sonu sözleşmesinin bitmesi avantajını kullanarak değerinin altında Manchester City ye satılmıştır.

Böyle birçok örnek verebiliriz. Artık yıldız oyuncuların küçük takımlarda kalmasının ne kadar zorlaştığını görüyoruz. Yıldız oyuncuların bu kuralı ne kadar akıllıca kullandığını görüyoruz. Peki sizce bu kuralı futbol piyasasına kazandıran Jean-Marc Bosman' a ne oldu?

Evet, bu davayı açtığında 26 yaşında olan Bosman, dava bitiminde 31 yaşındadır. Dava sonucu 700.000 euro kazanan oyuncu tüm parasını dava masraflarına yatırmıştır. Ve böylesi bir kuralı getirdiği için adeta klüplerin nefretini kazanan isme hiçbir takım antrenörlük görevi vermemiştir. Ayrıca şimdi 46 yaşında olan isim nasıl geçindiğini şu sözlerle anlatmıştır " Satın aldığım bir apartman dairesinin kira geliriyle yaşıyorum. Başka nasıl bir iş yapabilirim ki? İsmim, alnıma vurulmuş lanetli bir damga gibi."

Kısacası dünya futboluna büyük bir kuralı getiren Bosman sayesinde yıldızlar daha da zenginleşmiş, klüpler ise yetiştirdiği yıldızların ardından sadece "ah" çekmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder