Sayfalar

20 Eylül 2010 Pazartesi

Premier League İlk 5 Hafta Özeti

Premier League deki ilk 5 haftaya baktığımızda Chelsea'nin durdurulamaz performansını görüyoruz. Liverpool hariç diğer tüm baba takımlar peşisıra dizilmiş Chelsea'nin sekmesini bekliyorlar resmen. 5 maçta 15 puanla birinci sırada bulunan Chelsea'nin ayrıca 21 gol attığını ve sadece bir gol yediğini de belirtelim. Kısacası gelene 3-6 atarken rakiplere acımamaya defansında da devam ediyor. Ardından gelen Arsenal ve Man. Utd. ilk 5 haftayı 4er puan kayıpla kapattılar.

Salomon Kalou celebrates after putting Chelsea ahead against Blackpool


Arsene Wenger'in gençleri gerçekten göz dolduruyor. Bu sene de takım Fabregas'ın sırtında gibi gözükse de Walcott, Arshavin gibi isimler geçen senelere oranla daha bir yardım ediyor gibi. Ayrıca Chamakh'ın da daha İngiltere'ye yavaş yavaş ısındığını da belirtelim. Gerçekten yetenekli bir isim ve Adebayor'dan da Bendtner'den de daha kaliteli. Ve eğer Fabregas'ı bir iki sene daha tutabilirlerse arkadan 18lik Wilshere da geliyor dikkatle takip edelim.

Dimitar Berbatov celebrates scoring for Manchester United against Liverpool

Chelsea ile Arsenal'den bahsetmiştik ve bunların hemen peşinde kurt hoca Sir'in öğrencileri bulunuyor. Hafta içinde Valencia'dan çok kötü bir haber gelse de Liverpool galibiyeti biraz rahatlatmıştır Ferguson'u. Malum Valencia'nın bileği kırılmıştı ve Şubat ayına kadar oynamayacağı söyleniyor. Tabi Valencia'nın yedeğinin tecrübeli Giggs olduğunu söylersek sakatlığın ilk 11 bazında kalite düşürmeyeceği gerçek fakat Valencia'nın gelişimine nasıl bir engel olacak işte orası problem. Bu 5 haftalık dönemi Berbatov'un inanılmaz formuyla geçen Manchester Utd. henüz Rooney silahını kullanmadı. Daha ligin 5.haftası olduğunu düşünürsek Rooney'in yavaş yavaş ısınacağı da bir gerçek. Bu da gol yollarında şu zamana kadar zaten sıkıntısı olmayan Manchester'ı ilerleyen haftalarda daha da rahatlatacaktır.

Carlos Tevez celebrates scoring the opener for Man City at the DW Stadium

Bir diğer Manchester ekibi City ise 5 maçta sadece 8puan toplayabildi. Tabi ilk haftalarda hatta tüm sezon boyunca ilginç kayıplar yaşanabilir City adına. Malum yepyeni bir takım ve para bol olduğundan istenilen takım henüz kurulmadı.

Ashley Young celebrates with caretaker manager Kevin MacDonald and Stewart Downing after scoring the first goal for Aston Villa

Bu dörtlüden sonrası ise bilindik Premier League. Çok fazla diplere inmedikçe kaliteler hemen hemen eşit gibi. Bu dengenin biraz üstünde bulunan Tottenham, Everton, Fulham, Aston Villa gibi takımlar ise UEFA Avrupa Ligi yolunda birbirleriyle kapışacaktır. Büyük takımlarla oynayacakları ve alacakları skorlar ise Ligin tadını arttıracaktır.

Liverpool's Jose Reina saves from Birmingham's Cameron Jerome

Ayrıca bahsedeceğim takım ise Liverpool olacak. Yıllar yılı teknik direktör seçimini bir türlü düzgün yapamıyorlar. Rafa Benitez, Roy Hodgson. Roy Hodgson'dan sezon başında biraz daha ümitli olsam da ümidim gün geçtikçe azalıyor. Geçen sene Fulham'a oynattığı futbolu düşününce ve şimdi ki Liverpool'a baktıkça hayal kırıklığına uğramamak imkansız. Zamora gibi kendi klübünde bile sevilmeyen bir adamdan sapasağlam kapı gibi bir santrafor yaratırken burada Torres, N'Gog gibi isimleri oynayamıyor. Sezon başından beri 2 Manchester derbisini de kaybeden Roy Hodgson'ın bu ortasahayla işi zor. Ben hala sezon başındaki dedikodunun bir an önce gerçek olmasını ve efsane Kenny Dalglish'in tekrar Liverpool'un başında görmek istiyorum!


Genel değerlendirmelerin ardından gelelim Premier League deki bazı önemli detaylara. Bu detaylardan en önemlisi sakatlık sorunu. Resmen karabulutlar uçuşuyor ada'nın üzerinde. Küçük sakatlıkların yanısıra Fulham'dan Zamora, Senderos , West Ham'dan Jack Collison, Newcastle'dan Dan Gosling, Tottenham'dan Jermaine Defoe, Birmingham'dan James McFadden, Manchester United'dan Antonio Valencia, Stoke City'den Sidibe... Bu isimlerden sahaya en erken çıkacak olan isim Şubat'ta sahalara dönecek. Hafif sakatlıkları ve 3-5 haftalık durumu olanları saymıyorum bile. Her neyse sakatlık tablosu için verdiğim linke tıklayın ve vahim durumu görün; tıklayınız.


Her neyse iyi şeylerden bahsedelim birazda. Premier League'de gelenek haline gelen ayın en iyileri belirlendi;

Ağustos ayının en iyi futbolcusu; Paul Scholes

Paul Scholes has been named Barclays Player of the Month for August
Ağustos ayının en iyi menejeri ; Carlo Ancelotti
Carlo Ancelotti has been named manager of the month for August

Ağustos ayının futbola en katkı veren ismi ; Gareth Southgate (Bu ödülü biraz açmamız gerekiyor sanırsam. Eskiden En iyi genç ödülü vardı fakat kalktı. Bu ödülü taraftar grupları ve antrenörler seçiyor. Genelde spor yorumcusu, eski oyunculara veriliyor bu ödül anladığım kadarıyla.)

Gareth Southgate has launched the Barclays Community Sports Award

Taraftarlar ayrıca facebookta oylarıyla rüya 11'i oyladı.İşte o rüya 11;



Kalede Peter Schmeichel, Sol bekte Patrice Evra, Sağ bekte Gary Neville, Ortada Tony Adams ile John Terry, Ortasaha'nın solunda Ryan Giggs, Ortasaha'nın sağında David Beckham, Ortada ise Paul Scholes ile Steven Gerard, forvet hattında ise Eric Cantona ile Thierry Henry. Menejer; Sir Alex Ferguson

Kale konusunda sıkıntı yok. Savunmada daha iyi isimler kullanılabilinirmiş. Aklıma ilk gelen isimler Keown, Ferdinand, Radebe vs... Orta alan ise tamamen Ferguson'un evlatlarıyla kaplanmış resmen. Bir tek hırçın evlat Roy Keane eksik. Olmayı hakeden belki de en kaliteli isim. Ama Gascoigne, Ince, Lampard ve bir çok sayamadığım yıldızı da düşünürsek popüler olmak ve bu oylamadaki yaş durumu neticeyi belirlemiş sanırım. Forvet hattı ise Beckham gibi bir Manchester (7!) efsanesini daha ağırlamış. Eric Cantona! yanında ise Thierry Henry. Benim aklıma gelen alternatif isimler ise Alan Shearer, Dwight Yorke, Dennis Bergkamp. Menejer ise tartışmaya açık dahi değil. En adil seçim Sir Alex Ferguson.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder